“Kız Pakize, getir patlıcanları. Köz kıvama geldi,” diye seslendi Meral çömeldiği mangalın başından. Şakirim çok sever diye düşündü, otuz yıllık kocasını düşününce on yedilik kız gibi yüzü kızardı. 

“Geldim abla, geldim. Pazardan bugün üç kilo aldıydım patlıcanı. Yaz günü çok yeniyor.” Yaz sıcağı bastırmıştı, kapı pencere açmanın kâr etmediği günlerde, komşular avluda toplanıp güneş batana kadar otururlardı. Suyun serinliği vursun diye her sabah avlu yıkanır, yıkama suyu da kenardaki çiçeklerin dibine yollanırdı el süpürgesiyle. 

O öğleden sonra, Meral evin sıcağına dayanamayıp dikdörtgen avlunun köşesine mangalı yakmıştı. Ateşi gören, eline aldığı biber, domates ve patlıcanı getiriyordu. Avlu közlenmiş sebze kokusuyla dolmuştu. 

Komşusu Pakize, elindeki patlıcanları köze dizerken Meral’e sokuldu. “Abla bir şey danışam mı sana? Düşünüyom ne vakittir ama kendi başıma işin içinden çıkamadım,” dedi. Meral ateşten alazlanmış, kırmızıya dönmüş suratını hiç çevirmeden “Söyle ablam, buluruz çaresini,” deyiverdi.  “Bizim kız, Halime’de, bir haller var. Eskiden süslenir püslenirdi. Genç kız tabii derdim ses etmezdim. Şimdilerde mahsunlaştı, geceleri ağlıyor. Hani konuştuğu biri var desem, avludan dışarı çıkmıyoz ki. Benim herifi biliyon, bacaklarımızı kırar valla. Şuncacık avlunun içinde gün doğuyor, gün batıyor. Bu kız kimi bulacak da konuşcak aklım almıyor abla. Senin elinde büyüdü sayılır, bi akıl ver bana allah aşkına.” 

Sustu Meral. Halime büyümüştü. Tombul memeleri, neşeli kahkahasıyla kendine baktıracak kızdı. Ama babası yüzünden kız küçücük evin odasından çıkmazdı. Sonra kendi göğüsleri aklına geldi Meral’in. Sarkmış, çocuklardan sonra iyice pörsümüş, sünük çoraba dönmüş göğüsleri… İç çeker gibi “Ah gençliğin zoru,” deyivermişti. Pakize “Öyle ablam öyle, biz de genç olduk. Ama ben bu kıza akıl sır erdiremiyom. Gözümün önünde beti benzi soldu, her yediğini çıkarır oldu. Sordum sordum da nuh diyo peygamber demiyo. Ana bir şey yok diyo, geçiyo.”

Patlıcanları çevirdi Meral, sapları közde yanmış, kabukları siyaha dönmüştü. Patlıcanın ayarını iyi bilmek gerek diye düşündü. Çiğ kalırsa ağızda hırt hırt eder, çok pişerse de içinde sadece çekirdeği kalırdı. Şakirim sevmez çekirdeğini, ayıklarım her seferinde diye aklından geçirdi.     

Severdi Şakirini, düşündükçe yüzünü allar basardı hâlâ. Şakiri onu hiç ihmal etmezdi. Her gece yatakta Meralim diye yanına sokulurdu. Meral zamana yenilmiş bedeninden utansa da, Şakir her gece aynı iştahla karısının koynunda durulurdu.

Meral Şakirini düşünürken dalıp gitmiş, Pakize’nin dediklerini duymamıştı. Pakize devam ediyordu. “Geçen sabah gönlüm bulanıyo anne, gece üstümü açmışım dedi ama inanmadım abla. Bu kız kiminle fingirder şuncacık avlunun içinde?” Meral pişen patlıcanları tek tek tepsiye alırken “Yok kız, Halime yapmaz öyle şeyler. Deme öyle günahına girme kızın. Az daha izle bakem belki hakkaten de gece üşütmüştür,” patlıcanları soymaya başladı. Şeritler halinde patlıcan kabukları tepsiye tek tek düşerken, akşama rakı açsam Şakirime diye düşündü. Kendinden memnun gülümsedi. “Bunlar yetmicek Pakize ben az daha getirem. Akşama şöyle güzel bir salata yapam, abin sever.” Saatlerdir çömelmekten ağrıyan belini tutarak doğruldu. Avlunun ortasındaki merdivenleri tırmanmaya başladı. Hava serinlemeye başlamıştı, keyifliydi Meral. Elinde soyulmuş patlıcan tepsisiyle yukarı çıkarken yarın merdivenleri yıkasam diye düşündü. Avlunun çevresine sıra sıra dizilmiş kutu gibi evlere baktı. Kendi evleri merdivenin arkasında kalıyordu. O sırada kulağına sesler geldi. Birisi hızlı hızlı soluk alıp veriyor, bir yandan da sanki bir yerlere vuruyordu. Arkasına dönüp azıcık esen rüzgarla oynaşan perdede bir karaltı gördü. 

Eve girdi, elindeki tepsiyi tezgâha bıraktı. Mangala götürmek için irisinden patlıcan seçmeye başlamıştı ki, iç odadan bir tıkırtı geldi.

Elinde patlıcanla mutfaktan çıktı. Yatak odasının kapısı aralıktı. Evde çıt çıkmıyordu. Yavaşça kapıyı itti. Yatağın üzerinde Şakiri’nin patlıcanı Halime’nin tombul memeleri arasından Meral’e bakıyordu.

Deniz Çağlar

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir