Felsefeden Sinemaya, Sosyolojiden Tiyatroya, Psikolojiden Edebiyata, Bir Kültür Yolcusu…

Bu hafta 6 kadın 6 soru köşemizde, ‘Ustalara Soruyorum’ kitabıyla dikkatleri üzerine çeken ve Yaratıcı Yazarlık eğitimlerine hız kesmeden devam eden Kerem Bozkurt var. Keyifli okumalar.

Merhaba Kerem, öncelikle misafirimiz olmayı kabul ettiğin için çok teşekkür ederiz. “Ustalara Soruyorum” kitabın ile başlayalım. Böyle bir çalışma yapma fikri nasıl gelişti?

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde kedilerle oynarken aklıma böyle bir fikir geldi ve üzerinde günlerce düşündüm. İlk başta akademik bir çalışma yapma düşüncesindeydim ama daha sonra herkesin kolayca ulaşıp okuyabileceği bir kitap oluşturma fikrini geliştirdim. Alanında uzman sanatçı, yazar ve akademisyenler de bu süreç zarfında kafamda şekillendi.

Son yıllarda ülkece çok fazla kutuplaştık. Polarizasyon yaşıyoruz yani çok fazla parçaya ayrıldık. Sanat ve edebiyat bu parçalanmayı birleştirme ve empati yaptırma konusunda en etkili ve sağlıklı ilaçtır. Ben de ülkemizde sanat ve edebiyat konusunda usta olan isimlere bu konu merkezinde sorular sordum. Tabii bu soru merkezinde bol bol sosyoloji, felsefe, tiyatro, sinema ve kitaplar üzerine sohbetler gerçekleştirdim.

Peki sonrasında bu değerli sanatçılara ulaşma, onları böyle bir projeye ikna etme sürecini nasıl yönettin?

Kendilerine az önce bahsettiğim amacımı anlattığımda hepsinden olumlu geri dönüşler aldım. Çünkü benim üzerine kafa yorduğum bu problemler onların da üzerinde hassasiyetle düşündüğü konulardı. Söyleşi sırasında benim duyduğum heyecanı paylaşmaları, öncesinde bir saat süre belirlediğimiz söyleşilerin üç dört saate çıkması, röportaj sonrasında oluşan arkadaşlıkların yarattığı enerji kitaba da yansıdı. Okurlarımdan aldığım geri dönüşlerde, aynı heyecanı kitabın okuyucularının da hissettiğini görmek tarifi imkansız bir mutluluk.

“Ustalara Soruyorum”u hayata geçirirken, seni en çok etkileyen, “hiç unutamam” diyebileceğin bir anın oldu mu?

Bu anılardan ayrı bir kitap konusu olur. Tüm röportajlar öncesi çok heyecanlıydım. Metin Akpınar’ın “Geçen gün televizyonda bir filmimi izledim, sonra farkettim ki filmde tüm oyunculardan, set çalışanlarına kadar herkes vefat etmiş” dedikten sonra birkaç dakika sessizleşmemiz. Altan Erkekli ile röportaj yaptığımız odadan çıkıp, şu an film platosu olarak kullanılan Beykoz kundura fabrikasının setlerinde dolaşarak sohbet etmemiz. Ayla Algan’ın Muhsin Ertuğrul, Marlon Brando ve Jean Paul Sartre ile yaşadığı anılarını anlatırken duyduğum heyecan… O kadar fazla var ki, hatta bu soruyla yeni bir kitap konusunun fikri ateşlendi. Teşekkür ederim.

Pandemi sürecinde takip ettiğimiz kadarıyla çok yoğun bir dönem geçirdin. Öğrencisi olduğun Harvard Üniversitesi’ne devam ederken, bir yandan da yaratıcı yazarlık üzerine online eğitim vermeye devam ettin. Senin için oldukça yorucu oldu diye tahmin ediyorum. Yaratıcı yazarlık eğitmenliği yapmaya nasıl karar verdin?

Pandemi süreci hayatımın en fazla çalıştığım dönemi oluyor. Saatlerce süren grup dersleri ve bireysel dersler yapıyorum. Ama o kadar keyifli ki asıl yorgunluğu ders işlemediğim zamanlarda yaşıyorum. Üreterek kendimi var ediyorum. Aynı duyguyu öğrencilerimde de görünce tüm saatlerimi onlara ayırmak benim için çok büyük bir keyif oluyor. Yaratıcı yazarlık eğitmenliği konusunda geçtiğimiz yıllarda çeşitli üniversitelerden, kurumlardan teklifler alıyordum. Samimi olmam gerekirse bu konuya biraz mesafeli bakıyordum. Yazmak duygularla alakalı bir meslek olduğu için bu tarz da bir mesleğin eğitimi nasıl olabilir üzerine düşünmeye başlamıştım. Yaklaşık bir yıllık bir çalışma neticesinde ders programlarımı oluşturdum. Bu programları öğrencinin ilgi alanlarına göre bireysel bir hale getirdim. Yazar olmak isteyen kişi ne kadar çok okuyup, araştırıp ve yazarsa karşılığını da o derecede alıyor. Bana düşen görev de onların yeteneğini açığa çıkarıp, yol göstermek oluyor. Çünkü yazma eylemi teknik bir eylem değildir. O yüzden derslerimin temelini edebiyat tarihi, felsefe, psikoloji, sanat tarihi, mitoloji ve öğrencinin ilgi alanları oluşturuyor. Entelektüel seviye ne kadar artarsa kağıda aktarımı da o derece başarılı oluyor. Bu eğitimi alan kişinin yazar olup olmayacağını bilemem, kişinin kendi tercihine kalmış ama hayata, sanata, insanlığa eleştirel bir bakışla bakacağını ve yazma eylemini disiplinli, verimli bir hale sokacağını temin edebilirim.

Yazar olmak isteyenlere vereceğin tavsiyeler ve püf noktaları neler? Sence bir yazar neyi asla yapmamalı?

Öncelikle iyi bir okur olmaları gerekiyor. Bir kitap okurken aynı zamanda yanında bir de defter tutsunlar. Yazarın kullandığı sözcüklere ve noktalama işaretlerine hassasiyetle yaklaşsınlar. Yazar niçin bu sözcüğü kullanmış? Buraya koyduğu virgül hangi vurguyu ortaya çıkarmaya çalışıyor? Kahraman niçin böyle bir mekanın içinde tasvir edilmiş? Bu tarzda onlarca soruya cevap arasınlar. Bu yaptıkları çalışmada keşfettikleri cevaplar, kendi yolculuklarına katkılar sağlayacaktır. Bence bir yazar okuru kesinlikle hafife almamalı. O yüzden en ince detayına kadar (özellikle yazdığı metin kurmaca bir eserse) düşünerek yazmalıdır.

Bekleyen ya da yaratım sürecinde olduğun bir çalışma var mı? Seni ne zaman yeniden raflarda göreceğiz?

Pandemi sürecinden dolayı beklettiğim çalışmalarım var çünkü okurlarımla buluşmak, kitaplarımı imzalamak, onlarla söyleşiler yapmak çok keyifli. Pandemi süreci bittikten sonra romanımı yayınlamayı düşünüyorum. Büyülü Gerçeklik ve Üst Kurmaca temalı, içerisinde tamamen öğrencilerimin yazdığı öykülerden oluşan kolektif öykü kitaplarını çıkaracağız. Ustalara Soruyorum’un devam kitabının çalışmalarına başlayacağım. Ayrıca yarısı tamamlanmış bir film senaryosu çalışmam var. O çalışmamı da bu yıl içerisinde tamamlamaya çalışacağım.

Yazar Kerem Bozkurt’a kıymetli bilgi ve tecrübelerini samimiyetle paylaştığı için çok teşekkür ederiz. Kaleminizin hiç susmaması dileğiyle…

Röportaj: Duygu Değirmenci

Shares:
1 Comment
  • Meltem Yıldız
    Meltem Yıldız
    13 Şubat 2021 at 15:12

    Sevgili Hocamın kaleminin hiç susmaması tenennisine yürekten katılıyor başarısının her daim olmasını temenni ediyorum. Sevgiler

    Reply

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir